UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI VE TÜRK DÜNYASI
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz, İ.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda devam ettirdiğimiz Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde, 9 Nisan 2022 Cumartesi günü 14.00’te, “Ukrayna-Rusya Savaşı ve Türk Dünyası” başlıklı bir konuşma yaptı.
Prof. Dr. Sait Yılmaz, konuşmasına Rusya’nın dünya üzerindeki konumu, bu konumun Kuzey Buz Denizi, Baltık Denizi, Karadeniz ve Büyük Okyanus gibi çok büyük bir deniz sınırı olsa da, bunların hiçbirinin dünyaya açılmak ve stratejik açıdan Karadeniz kadar olmadığını, Karadeniz kıyısında da Kırım’ın Rusya açısından büyük önek arz ettiğini belirtip bu bağlamda Rusya’nın son yüzyıllardaki en büyük hedeflerinden birinin Karadeniz yoluyla sıcak denizlere ulaşmak olduğunu ve bu uğurda da başta Osmanlı Türkiyesi olmak üzere yakın uzak dünya ülkeleriyle büyük mücadeleler yaptığını anlatarak başladı.
Sait Yılmaz, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde ilk olarak, Kırım’a odaklanarak son birkaç yüzyıldır egemenlik altında tuttukları Kırım’ın Ruslar açısından aynı zamanda binlerce yıllık Türk yurdu olması yönüyle Türk Dünyası özellikle Kırım Türklüğü açısından yaşamsal önemine değindi. Yılmaz, kendisini bir Çar gibi gören Putin’in bir taraftan Rus yayılmacılığı anlayışıyla işgaller peşinde olduğunu bir taraftan da içteki Tataristan, Çeçenistan başta olma üzere özerk cumhuriyet ve bölgelerde yönetimden başlayarak çok yönlü bir Ruslaştırma siyaseti yürüttüğünü söyledi.
Ukrayna’nın ABD başta olmak üzere Batı’nın güdümüne girmesinin Karadeniz’de önünü kapatacağını gören ve bunun da Rusya’nın çöküşüne yol açacağını bilen Putin’in bunu engellemek için uzun süredir hazırlık yaptığını belirten Yılmaz, isabetsiz istihbarat, yetersiz savaş teknolojisiyle saldırıya geçen Rusların, Batı’dan siyasi, teknolojik, lojistik olarak büyük destek alan Ukrayna karşısında yıkımlar, öldürmeler dışında çok da büyük bir başarı sağlayamadığını, ama şu ara oyalama taktikleriyle yeni stratejiler hazırlayarak özellikle Karadeniz kıyısında istediğini elde etmek için ne gerekirse yapacağını söyledi.
ABD ve diğer emperyalist Batı’nın siyasi kurnazlıkla Ukrayna batağına çektikleri Rusya’ya bu bağlamda yakın ve uzun vadede ekonomik, askeri ve stratejik açıdan büyük darbe vuracaklarını, aslında asıl hedeflerinin Rusya olmadığını, asıl hedeflerinin gelecekte Çin’i yok etme veya kontrol altına almak olduğunu belirten Yılmaz, Rusya’yla yaptıkları Rusya’yı izole etmek ve çökertmek mücadelelerinin, çok da uzak olmayan bir zamanda Çin ile girişecekleri büyük ve kapsamlı savaşa bir hazırlık, bir prova olduğunu söyledi.
Dünya’nın bir tarafta, Rusya, Çin, Kuzey Kore, İran bir tarafta ABD ve Batılı Avrupa ülkeleri olmak üzere yeniden bir kutuplaşmaya gittiğini, bir de arada kalanlar olduğunu belirten Yılmaz, emperyalist sermayenin yeniden bir yapılanmayla güç kazanmaya ihtiyaç duyduğunu, bunu da büyük bir Çin savaşıyla gerçekleştireceğini, bugün tezgahladığı Rusya-Ukrayna savaşıyla güç toplayıp soluklandığına dikkat çekti.
Bugün 80’den fazla özerk cumhuriyet ve bölgeden oluşan Rusya Federasyonu’nun Batı’nın ilerleyen süreçte büyük küçük sorunlar çıkarmasına potansiyel olduğunu, Batı’nın bunu yakın ve uzak vadede kullanabileceğini belirten Yılmaz, bu hususun Rusya içerisinde bulunan bu özellikteki 30 milyon civarındaki Müslüman-Müslüman Türk-ve diğer Türkleri de direkt ve dolaylı olarak etkileyeceğini söyledi.
Doğu-Batı arasında bir coğrafyada yoğunlaşan ve çok kritik bir konumda olan Türk Dünyası’nın Çin’le ve Rusya’yla problemlerinde çıkarları sebebiyle Türklerin tarafını tutacak olan ABD-Batı’nın Türk Dünyası’nın birliğine de karşı olduklarını belirten Yılmaz, bu büyük sarmalı görmesi gereken Türk Devletleri Teşkilatı aşamasındaki Türklerin de, vizyon ve büyük strateji geliştirip gerekli kapasiteyi oluşturup kültürel, ekonomik, askerî ve siyasi birlik kurarak tehditlere ve fırsatlara hazırlanmak mecburiyetinde olduğunun altını çizerek konuşmasını tamamladı.
Konferans dinleyicilerin Türk Dünyası’nın bu savaşın neresinde olduğu ve ne yapması gerektiği bağlamındaki tamamlayıcı kısa konuşmaları, soruları ve Prof. Sait Yılmaz’ın bunlara verdiği cevaplarla sona erdi.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz