BULGARLAR TÜRK MÜ?

17 Kasım 2019

Turan Kültür Merkezi 2019-2020 dönemi faaliyetlerine, 16 Kasım 2019 Cumartesi günü saat 14:00’te Genel Türk Tarihinin üstat hocası Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu’nun Süleymaniye Kürsümüzde verdiği “Bulgarlar Türk mü?” başlıklı konferansımızla devam ettik.

Gülçin Çandarlıoğlu hocamız, konuşmasının başında, Genel Türk tarihi alanında vakfımız tarafından yayınlanan eserleri; İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü, Tarihi, Coğrafyası ve Şahsiyetleriyle Gülçin Çandarlıoğlu’nun Türkistan’ı, Prof. Dr. Masao Mori’nin Göktürkler Ders Notları, Bozkurt’un Ejderha ile Dansı, Uygur Devletleri Tarihi ve Kültürü adlı eserlerinin tanıtımını yaptı. Yine Vakfımızın 1990’lı yılların başından bu yana türlü vesilelerle düzenlediği geziler aracılığı ile tarihimizin şekillendiği Türk coğrafyasını yakından tanıma fırsatı bulmasına ve bu gezilerin bilimsel disiplinin daha da somutlaştırma açısından kendisine sağladığı katkılara dikkat çekti.

Daha sonra konferansına geçen Çandarlıoğlu, Bulgarların kimliği ve Türk tarihindeki konumu üzerine özet olarak şu bilgileri verdi: Tarihte kurulan dört Bulgar Devleti vardır. Bunlardan birincisi Büyük Bulgar Devleti, yani Azak Denizi’nin üst bölgesinde kurulan, merkezi Bulgar şehri olan ve elli yıllık bir egemenlik süren devlettir. Avrupa’ya doğru ilk hareket eden Hunlardır. Devamında Göktürklerden de bu bölgeye gelişler olmuştur. Göktürklerin arkasından Hazarlar, Bulgarlar, Avarların o bölgeye egemenlikleri vardır. Daha sonra Peçeneler ve Kumanlar da Karadeniz’in kuzeyine gelirler. Elli yıllık egemenlikten sonra Büyük Bulgar Devleti sona erer. Bundan sonra iki Bulgar devleti daha kurulur; birisi kurulduğu yerle adlandırılan İdil Bulgar Devleti, diğeri Tuna bölgesinde kurulan Tuna Bulgar Devleti’dir. Dördüncüsü ise, gerek Ortodoksluğun gerek Doğu Roma’nın gerekse bölgedeki Slav kültürü hakimiyetinin tesiri ile hakanının Çar unvanını aldığı, Gök Tanrı Dini’ne inanan Bulgarların da Ortodoksluğu kabul etmeleriyle, Tuna Bulgar Devleti’nin yerini alan Slav Bulgar Devletidir.

Çandarlıoğlu, konferansının ilerleyen sürecinde, bu yıl yaz başlarında Bulgaristan’a yaptığı “Madara İnceleme Gezisi” çerçevesinde Tuna Bulgar Devleti’nin güçlü önderi Kurum Han’ın bir kaya yamacına yapılan ve onu at üstünde yanında bozkurtuyla gösteren büyük kabartması ve aynı yerdeki arkeoloji müzesiyle ilgili izlenim ve görüşlerini foto-slayt destekli olarak dinleyicileriyle paylaştı.

Çandarlıoğlu, sonuç olarak Türkçe’de boylar karması anlamına gelen “bulgar” sözcüğüyle adlanan tarihî Bulgar devletlerinin özbeöz Türk olduğunu, ama bugünkü Bulgaristan’da yaşayan Bulgarlara, genetiklerinde Türklük bulunsa bile dil, inanç, kültür, kimlik ve egemenlik bakımından Türk demenin gerçekçi olmadığını söyledi.

Çandarlıoğlu, konferansı sürecinde, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nun Türk Milli Kültürü gibi Bulgarlarla ilgili değişik kaynaklara da dikkat çekerek, araştırmacı ve meraklılarının geniş ve ayrıntılı bilgilere buralardan ulaşılabileceğini belirtti.

Çandarlıoğlu, Doç. Dr. Muzaffer Ürekli’ninde katkılar sunduğu ve dinleyicilerinden gelen sorularla gelişen konferansının sonunda okurlarına kitaplarını imzaladı.

Etiket:

Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.