TÜRKÇÜLÜĞÜN ŞAHLANIŞI 3 MAYIS 1944
Fotoğraflar: M. Kemal Sallı
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü 2024-2025 dönemi etkinliklerimize, 3 Mayıs 2025 Cumartesi günü 14.00’te, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda, oturum başkanlığını Dr. Sakin Öner’in konuşmacı olduğu “Türkçülüğün Şahlanışı 3 Mayıs 1944” başlıklı konferansımızla devam ettik.
3 Mayıs Türkçüler Günü ilgisiyle düzenlediğimiz ve ilgiyle izlenen konferasa Dr. Sakin Öner hocamız Türkçülüğü şu şekillerde tanımlayarak başladı: “ Türkçülük; Türk milletini sevmek, yükseltmek ve yüceltmektir. Türkçülük; Türk kültürünün ve Türk dilinin dünyanın en üstün özgün kültürü ve dili olduğuna inanmaktır. Türkçülük; Türk milletinin bütün milletlerden daha fazla mesut ve müreffeh yaşama hakkının olduğuna inanmaktır. Türkçülük, Türk milliyetçiliğinin özel adıdır. Atatürk, Türk milliyetçiliğini, ‘Ne mutlu Türküm diyene !’ biçiminde özetlemiştir. Atatürk, Türk milletini de ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran halka, Türk milleti denir.” diye tarif etmiştir. Türkçülük bir ülküdür. Ülküler, hakikatle hayalin karışmasından doğan, maziye bakarak geleceği yönlendiren ve uğrunda her türlü fedakarlığın göze alındığı büyük dileklerdir.”
Türkçülük mücadelesi, Türklüğün tarih sahnesine çıktığı günden başlar ve günümüze kadar devam eder diyen Sakin Öner, bu bağlamda Türkçülüğü; 1. Başlangıçtan İslâmın Kabulüne Kadar (Başlangıçtan X. yüzyıla kadar) 2. İslâmın Kabulünden Osmanlı Devleti’nin Kuruluşuna Kadar (X. yüzyıldan 1299 yılına kadar) 3.Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundan Tanzimat’a Kadar (1299-1839) 4. Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Kadar (1839-1908) 5. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kadar (1908-1923) 6. Cumhuriyet Dönemi’nde Milliyetçilik (1923’ten günümüze kadar) olarak ana dönemlere ayırıp bu dönemleri ana çizgileriyle özetledi. Öner bu özeti yaparken Oğuz Kağan, Bilge Kağan, Kaşgarlı Mahmut, Balasagunlu Yusuf, Yüknekli Edip Ahmet, Fahrettin Mübarekşah, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaşı Veli, Ahmet Fakih, Yunus Emre, Karamanoğlu Mehmet Bey, Dede Korkut Hikayeleri, Yazıcıoğlu Ali, Süleyman Çelebi, Babur Şah, Şah İsmail Hataî, Fuzulî, Ebul Gazi Bahadır Han, Vanî Mehmet Efendi, Kırşehirli Aşık Paşa, Ali Şir Nevaî, Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa, Ahmet Vefik Paşa, Ahmet Midhat Efendi, Ahmet Cevdet Paşa, Şemsettin Sami, Süleyman Paşa, Ali Suavi, Abdülhak Hâmid (Tarhan), Muallim Naci, Mustafa Celaleddin Paşa, Bursalı Tahir Bey, Tunalı Hilmi, İkdamcı Ahmet Cevdet (Oran), Mirza Fethali Ahundzade, Gaspıralı İsmail, Yusuf Akçura, Hüseyinzâde Ali Bey Turan, Ağaoğlu Ahmet, Mehmet Emin Resulzâde, Zeki Velidî Togan, Sadri Maksudi Arsal, Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin3. Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp, Necip Âsım Yazıksız, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Necip Türkçü, Mehmet Alı Tevfik Yükselen, Veled Çelebi İzbudak, 10. Mehmet Fuat Köprülü, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi Türkçülüğe hizmet eden birçok kişiyi anarak belleklerimizde canlandırdı.
Konferansının önemli bir bölümünü de 20. Yüzyılın en büyük Türkçüsü Atatürk’e ayıran Sakin Öner, Atatürk’ün “Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.”, “Hayattaki yegane üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli’yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.” gibi vurgulu sözlerine yer verdi. Sakin Öner, Atatürk ‘ün Milli Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması gibi dev eserleri bir yana, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü gibi nice nice kurumlarla Türklüğü asırlar süren gaflet uykusundan uyandırıp özüne dönderip kimliğini öğretip çağdaş uygarlık yolunu açtığını vurgulu örneklerle anlattı.
Konferansının son bölümünde Atatürk’ten sonra Türkçülük yolundan saptırılan Türkiye’de 2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı 1940’lı yıllardaki dengelerin Sovyetler Birliği’nin güçlendirmesiyle devlet kadrolarını işgal etmeye başlayan komünist yayılmacılığı gözden kaçırmayan Hüseyin Nihal Atsız önderliğindeki Türkçülerin zamanın başbakanı Şükrü Saraçoğlu’nu açıkça uyarmaları sonrasında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün hedef göstermesiyle başlayan süreçte çok büyük baskı, takip, tutuklanma ve işkenceler görmelerini ayrıntılı olarak ele aldı.
Başta Hüseyin Nihal Atsız olmak üzere Zeki Velidi TOGAN (Tarih Profesörü), Hasan Ferit CANSEVER(Yedek Tabib Yzb. Dahiliye), Hüseyin Namık ORKUN (Gazi Eğt. Ens. Tarih Öğrt.), Dr. Fethi TEVETOĞLU(Samsun-Tabib Ütğm.Mvekili), Necdet SANCAR (Balıkesir Lis. Ed. Öğrt.Milli Küt.), Alparslan TÜRKEŞ (Erdek’te Ütğm.MHP Lideri), Reha Oğuz TÜRKKAN(İst.Üni.Hukuk Fak. Dok.Prof), Orhan Şaik GÖKYAY (Şair-Konservatuvar Müdürü), Heybetullah İDİL (Sanatkar), İsmet Rasim TÜMTÜRK (Belediye murakıbı,Av.), Cihat Savaş FER (Müh. Fak. 4. sınıf öğr.Y.müh.), Muzaffer ERİŞ (Müh. Fak. 4. sınıf öğr. Y. müh., Ötüken dergisi), Zeki SOFUOĞLU(Yedek Astğm.MEB Müst.Yrd.), Hikmet TANYU (İçişl. Bak. Memur. İlahiyat Prof.), Said BİLGİÇ (Hakim adayı, Av., Milletvekili, Milliyetçiler Derneği Başkanı), Cemal Oğuz ÖCAL (Gazi Eğt. Enst. Öğr. Öğrt. Şair), Cebbar ŞENEL (Adana Hakim adayı, Adliye Müfet.) Hamza Sadi ÖZBEK (Aydın Maliye Tahsil Şefi), Nurullah BARIMAN (Yedek Astğm. Yazar, ticaret), Fehiman ALTAN (Müh. Fak. 4. sınıf öğr.Y.müh.), Fazıl HİSARCIKLI (Yedek Asteğmen), Saim BAYRAK (Temyiz Mahkemesi memuru) ve Yusuf KADIGİL (Lise talebesi)in yargılandıkları “Irkçılık-Turancılık Davası” adı verilen bu davanı 7 Eylül 1944 günü başladığını ve haftada 3 gün olmak üzere 65 oturum devam eden ederek 29 Mart 1945 tarihinde beratla sonuçlandığını belirten Sakin Öner, 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinin 187 sayfa tutan beraat kararının gerekçesinde Turancılığın suç olmadığı belirtilmiş ve 3 Mayıs 1944 olayları hakkında; “Bu nümayiş (3 Mayıs 1944) milli bir ideolojinin, milli olmayan bir ideolojiye karşı tepkisinden ibarettir” şeklinde ortaya konmuştur dedi.
Sakin Öner, Türkçülük-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız – Sabahattin Ali Davası’nın 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan “Ankara Nümayişi”ni anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî Hapishanesi’nde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanılan Türkçüler Günü’nün o tarihten sonra Türk milliyetçilerinin gayrı milli akımlara karşı şahlanış günü olarak, her yıl 3 Mayıs Türk milliyetçileri tarafından kutlana geldiğini söyledi.
Sakin Öner konuşmasını şu önerilerle bitirdi:
- Bir devletin geleceğe güvenle bakması için, kendi gücüyle ayakta durabilen tam bağımsız bir sanayi, tarım ve ekonomiye sahip olması ve milletin bütün fertlerinin milli ruh, şuur ve kültüre sahip olarak yetiştirilmeleri gerekir.
- Bunu sağlayacak olan da ülkenin Milli Eğitim Sistemidir. Bu sistem, siyaset üstü olmalı, uzun süreli, milli gaye ve hedeflere göre hazırlanmalıdır. Ders müfredatları ve ders kitapları buna göre düzenlenmelidir.
- Bu sistemi hayata geçirmek için de önce öğretmenlerin alanlarında yetkin oldukları kadar milliyetçi bir ruh, şuur ve kültürle yetiştirilmeleri gerekir.
- Çocuklarımıza önce Türkçemiz çok güzel öğretilmelidir.
- Milli tarihimiz bir bütünlük içinde ele alınarak milli bir ruh ve şuurla öğretilmeli.
- Türk büyükleri, yaptıkları hizmetlerle anılmalı ve unutturulmamalıdır.
- Milliyetçi şair ve yazarların kitapları okutulmalıdır. Milliyetçi yazar, ilim ve fikir adamları ile buluşturulmalıdır.
- Milli ve dini bayramlar anlam ve önemine uygun kutlanmalıdır. Gelenek ve göreneklerimiz, el sanatlarımız yaşatılmalıdır.
- Milli oyun, folklor ve sporlarımız, milli marş ve türkülerimiz çocuklarımıza öğretilmelidir.
- 1933-2013 yılları arasında ilkokullarda okutulan ANDIMIZ tekrar okutulmalıdır.
- Türk Dünyası ile «Dilde, fikirde ve işte birlik» anlayışı ile iş birliği yapma şuuru aşılanmalıdır.
Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz