Rusya’nın Orta Doğu Politikaları
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde 7 Nisan 2018 Cumartesi günü 14.00’te, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Topsakal “Rusya’nın Orta Doğu Politikaları” başlıklı konferans verdi.
Prof. Dr. İlyas Topsakal, kendisini yetiştiren Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nı vurgulayıp onun kurucu başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan hocamızı rahmetle anarak başladığı konferansında, yaptığı çalışmalarda her zaman Turan Hocayı kendisine rehber ve ölçü edindiğini ve Türk milleti ve devleti için en iyi neyi yapabilir ve hangi stratejileri üretebiliriz sorusunun bilincinde olarak hareket etmeye gayret ettiğini söyledi.
İlyas Topsakal, öğrencilerine ders verirken Rusya’nın tarih boyunca nereden başlayıp nereye geldiğini belirten hareketli bir harita üzerinden destekle, Rusların dünya sahnesine nerede çıktığını, doğuya, batıya, güneye, kuzeye nasıl genişleyerek kendilerine yer edindiklerini ve hangi modelle devletlerini devam ettirdiklerini anlattığı söyledi.
Topsakal, tarih sahnesine 9. Yüzyılın ortasında Fin-Ugor asıllı Rurik’in kendi adını verdiği hanedanla Kiev merkezli Knezlik olarak çıkan Rusların, 16. Yüzyılın sonunda Çarlık Rusyası’na, 1917’de Sovyet Rusyası’na ve 1991’de de Rusya Federasyonu’na dönüşme sürecini, yönetimleri ve Rurik, Çar Petro, Lenin, Stalin, Kruşçev, Gorbaçov, Putin gibi önemli isimlerin rollerinden de bahsederek ana çizgileriyle özetledi.
Rusya’nın tarih boyunca genişleme sürecine bakıldığında yayıldığı toprakların büyük bir ağırlıkla Türklerin coğrafyası olduğunu belirten Topsakal, bunun yüzyıllar boyunca Ruslarla Türkler arasında birçok olumlu-olumsuz bağlar ilişkiler oluşturduğunu, bu sebeple başlangıcından bugüne Rusya’nın politikalarını ve stratejilerini değerlendirenlerin bu gerçeği görmezden gelemeyeceklerini ve zaten gördüklerini söyledi.
Rusya’nın Akdeniz’e inme hedefinin hep olduğunu belirten Topsakal, bunu Osmanlı Türkiyesi’ne rağmen yapamadığını, Sovyetler Dönemi’nde Türkiye engelini bir türlü geçemeyen Rusya’nın buna rağmen Libya, Mısır, Suriye, Irak ve tabii ki Türkiye’de ideolojik olarak kendine önemli ortak-taraflar bulduğunu, fakat Suriye dışında somut bir kalıcılığı olmadığını söyledi.
Rusya’nın Sovyetler Döneminde Orta Avrupa’daki yayılmasını da ideolojik olduğunu belirten İlyas Topsakal, oralarda bir yerde inanç ve soy tabanı bulma imkânına sahip olduğunu, bugün oralardan çekilme zorunda kalan Rusya’nın, hâlihazırdaki topraklarının bütün gerçeğiyle en sağlam zemin olduğunu gördüğünü, bu zeminin dinamiklerinin de Türklerden oluştuğunu çok iyi bildiğini ifade etti.
Rusya’nın Suriye’de kalıcı olmakta ısrar etmesinin Suriye’nin kaynaklarına sahip olmaktan çok, kendisi gibi Dünya egemenliğinde söz sahibi olanların, bugün sahip olduğu/olması gerektiği yerler üzerindeki talepleri ve oyunlarına karşılık bir denge sağlama unsuru olarak gördüğünü belirten Topsakal, konuşmasını Türkiye başta olmak üzere Türk Dünyası’nı yönetenlerin kısa ve uzun vadede stratejik adımlar atarken bu gerçeği bir an bile göz ardı etmemelerini vurgulayarak tamamladı.
Prof. Topsakal, dinleyicilerden gelen soruları cevapladıktan sonra kitaplarını imzaladı.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz