KÖKLER VE TÜRKLER
Etkinliklerimizi, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda sürdürdüğümüz Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde, 25 Mart 2023 Cumartesi günü 14.00’te, Türk el sanatları ustası Sami Sefer Coşkun ile gazeteci-yazar Yeliz Şenyerli “Kökler ve Türkler” başlıklı bir konferans verdiler.
Konferansçılarımız, vakfımız yayınlarından çıkan Kökler ve Türkler adlı eserlerinin içeriği ve yazılma amacı çerçevesinde değerlendirmelerde bulunup aydınlatıcı ve yönlendirici bilgiler ortaya koydular. Tarihçilik iddiasıyla yola çıkmadıklarını belirten konuşmacılarımız, maksatlarının Türklük konusunda önüne gelenin karalayıcı, yok sayıcı, art niyetli söylem ve eylemlerle ortaya çıktıkları son zamanlarda, Türklüğün köklü tarihine, diline, kültür ve sanatına dikkat çekerek milli bilinci geliştirmek olduğunu söylediler.
“KÖKLERİNE İNMEYENLER, GÖKLERE ÇIKAMAZLAR”
Sanatçı ve Yazar Sami Sefer Coşkun; “Kökler ve Türkler” kitabını, örselenen Türklüğü korumak, şuur hâline getirmek ve yetişen nesillere katkı olmak amacıyla yazdıklarını vurguladı. “Köklerine inmeyenler, göklere çıkamazlar.” dedi.
Türk milletinin değerlerini koruması ve bin yıllara uzanan devlet geleneğinde devamlılığını sağlaması için Türk dilinin korunması, Türk çocuklarına Türkçe adlar konulması, Türk insanının dilini doğru konuşmasının önemine dikkat çekti.
Coşkun; Türklerin savaşçı bir millet olarak tanıtılıp askeri zaferlerle donatıldığını, sanatsal derinliğinden ve ürettikleri eserlerden neredeyse hiç bahsedilmediğini söyledi.
“Kökler ve Türkler” kitabına İskitlerle başlama sebebini; İskitlerin, zanaatkârlıkta mahir olmasıyla açıkladı. Çengelli iğne diye bilinen fibuladan kemer tokasına, camdan ahşap ve tombak sanatına kadar pek çok eserin, İskitler döneminde üretildiğini söyledi.
Dünyadaki maden isimlerinin çoğunun Türkçe olduğuna vurgu yapan Coşkun, maden sanatının İskitlerden dünyaya yayıldığı bilgisini verdi.
Gazeteci, Yazar ve Editör Yeliz Şenyerli, “Kökler ve Türkler” kitabının yazılış amacını; Türk milletinin millî şuurunun gelişmesine katkı sağlamak olarak açıkladı.
Başta Türk gençleri olmak üzere her Türk insanının, tarihinde derinleşmesi ve köklerini tanıması gayesiyle de İslam öncesi Türk tarihini kaleme aldıklarını ifade etti.
“Kökler ve Türkler”in yediden yetmişe herkes tarafından okuması ve anlaşılması için kısa, öz ve yalın bir üslupla, akıcı dille yazıldığını belirten Şenyerli, tarih kitaplarında eksikliğini fark ettiği bir detayı da paylaştı.
Genellikle bir Türk devleti yıkıldığında, o devletin çatısı altındaki Türklerin yaşantılarından kitabın ilerleyen bölümlerinde hemen hemen hiç bahsedilmediğini, onlara ne olduğu konusunda akıllarda soru işaretlerinin kaldığına dikkati çekti.
Örneğin; İskit Devleti yıkılıp Göktürk Devleti kurulduğunda, İskitlerin yaşamlarından bihaber olduğumuzun altını çizdi. Bu nedenle “Kökler ve Türkler”de Türk devletlerinin birbirine bağlı ve akıllarda soru işareti bırakmayacak şekilde anlatıldığını belirtti.
Konferansın soru-cevap ve katkılar kısmında Dr. Sakin Öner ve Prof. Dr. Metin Karaörs hocalarımız Türk dili ve alfabesi özelinde önemli açıklama ve değerlendirmelerde bulunarak Atatürk’ün, temelinde eski Türk alfabesi olan Latin kökenli bugünkü Türk alfabesinin Türk milletinin en büyük ve vazgeçilmez kazançlarından biri olduğunu vurguladılar.
Coşkun ve Şenyerli, konferansın son bölümünde dinleyicilerin sorularını cevaplandırıp Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın yayımladığı Kökler ve Türkler ile Coşkun’un Bozkurt İlham Gencer’le Sanat ve Siyaset Bir Arada kitabını imzaladılar.
Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz