GAGAUZ/GÖKOĞUZ TÜRKLERİNİN DÜNDEN BUGÜNE VARLIK MÜCADELESİ
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü Konuşmalarımızı, 29 Şubat 2020 Cumartesi günü 14.00’te, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Misafir Öğr. Gör. Akademik Doç. Dr. Olga Radova’nın verdiği “Gagauz/Gökoğuz Türklerinin Dünden Bugüne Varlık Mücadelesi ” başlıklı konferansımızla sürdürdük.
Gagauz Türklerinin son otuz yıldaki var oluş ve kimlik mücadelesinin bugünkü seviyesine gelmesinin ardındaki bilimsel, kültürel ve sivil toplum yapılanmalarında önemli görevler yerine getirmiş Doç. Dr. Olga Radova, konferansının giriş kısmında Turan Yazgan hocamızın Gagauz Türklerinin bu mücadelelerine sağladığı desteği vurguladı. Daha sonra Gagauz Yeri adıyla özerk bölgeye dönüşse de, kısa dönem Gagauz Özerk Cumhuriyeti’ni kuran ve onun ilk ve tek Cumhurbaşkanı olan Stefan Topal ile Turan Yazgan’ın, Türk Dünyası’yla Gagauzların ilişkilerinin gelişmesine büyük katkılar sağladıklarını belirten Radova, en son “2016 Türk Dünyası Turan Yazgan Ödülü’nün Sayın Stefan Topal’a arz edilmesiyle Ebedi Dostluk bir kez daha en yüksek şekilde ifadesini bulmuştur dedi.
Olga Radova konferansının ilerleyen bölümlerinde Gagauz kelimesinin ve Gagauz Türklerinin kimliği ve bu kimliğin tarihî süreci üzerine, bilimsel açıklamalarda, değerlendirmelerde bulundu. Bulgar araştırmacı Georgi Dimitrov’un bilimsel yayınları incelendiğinde Gagauzların kimliği üzerine 19 varsayım/hipotez olduğunu, Gagauzbilimci Mihail Guboglo’nun Gagauz kimliği üzerine 21 varsayımda bulunduğunu belirten Radova, bunların hangisi doğru, hiçbiri doğru değil mi, veya ne kadar doğru sorularını yönelterek, bir bilim adamı olarak vardığı şu sonuçları ortaya koydu: Arşivlerden, alandan ve diğer bilim adamlarının araştırmalarının değerlendirme çalışmalarından çıkan sonuçlara göre; Gaagauzlar Türktür, soy köklerini çeşitli Türk boyları oluşturur. Kültürleri temelde Türk kültürü olmakla birlikte, komşu milletlerin kültürlerinden de bir hayli etki görmüşlerdir. Gagauzların dedeleri Altay’da, Asya’da, Anadolu’da, Güneydoğu Avrupa’da, Kafkas’ta çeşitli milletlerle komşu olarak yaşamışlardır. Ama etnik bir halk olarak Güneydoğu Avrupa’da kimlikleşmişlerdir. Bilimsel araştırmalara göre Gagauz halk kimliği 9. yüzyıllardan itibaren bu bölgede oluşmaya başlar ve bu oluşum 15. Yüzyılda tamama erer. Kısacası Gagauzlar, İslam’dan yüzyıllar önce Hristiyanlığı kabul eden Gökoğuz Türkleridir.
Olga Radova, konferansının son bölümünde, Gagauz Türklerinin son otuz yıldaki sürecini; sosyo kültürel durum, Gagauz aydınlarının varlık ve kimlik mücalesindeki rolleri ve katkıları, Gagauz Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin ilanı (1989), Bağımsız Gagauz Cumhuriyeti’nin kuruluşu (1990), Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’nin kurulması (1994), Türkiye ile Moldova ilişkileri ve bu bağlamdaki Gagauz Türkleri satır başları altında ana çizgileriyle anlatıp değerlendirdi.
Radova, Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olan Gagauz/Gökoğuz Türklerinin, gün geçtikçe artan bilimsel araştırmalar ve çağdaş dünyayla ilişkilerle siyasi, ekonomik, kültürel olarak pekişen kimliklerinde, kardeş Türkiye ile olan bağlarının çok ayrıcalıklı bir yeri olduğunu ve bunun her alanda nicelik ve nitelik olarak artırılmasının önemini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Olga Radova, konferansının sonunda vakıf kütüphanemizde ilgililerin faydasına sunulmak üzere Gagauzların kimliği üzerine yaptığı araştırmalarını içeren bilimsel kitaplarını hediye etti.
Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz