Bir Türk Savaş Pilotunun Anıları

03 Şubat 2019

Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü Konuşmalarımıza, 2 Şubat 2019 Cumartesi günü saat 14:00’te, Em. Alb. Zübeyir Batur’un verdiği “Bir Türk Savaş Pilotunun Anıları” başlıklı konferansımızla devam ettik.

Em. Hava Pilot Albay Zübeyir Batur, konuşmasına ilkokul yıllarından başlayan öğrenim hayatını; özellikle 1957 yılında başlayan ve 1985 yılında emekli olana kadar devam eden Türk Hava Kuvvetlerindeki görevini ana çizgileriyle aktararak başladı. Daha sonra şehit pilotları saygıyla yad edip, onların ve diğer şehitlerimizin hatırasına Mehmet Akif Ersoy’un “Ey, şehit oğlu şehit isteme benden makber ! / Sana ağuşunu açmış bekliyor Peygamber…” dizeleriyle biten Çanakkale Şehitleri şiirinin son kısmını okudu.

İnsanoğlunun İlk Çağlardan başlayan başlayan uçma hayalinin bazı mitolojik anlatılarına değindirdikten sonra, 1903’te Wright Brothers’le başlayan gerçek anlamda teknolojik uçuşu, bugün modern teknolojiyle ulaştığı donanım ve hıza kadar kısaca özetleyen Batur, bu sürecin bir gün ışık hızına erişeceğine inandığını belirtti.

Türk Hava Kuvvetlerinin de, insanlığın ilk uçuşundan 8 yıl sonra Mahmut Şevket Paşa zamanında gerçekleşmesinin önemine işaret eden Batur, bundan sonra çağın gereklerine göre gelişen Hava Kuvvetlerimizin, Balkan, Çanakkale, Birinci Dünya Savaşlarıyla başlayan vatan savunması görevlerini bugüne kadar fevkalade layıkıyla yerine getirdiklerini söyledi.

Bugün gelinen noktada, havacılığımızın dünyada hatırı sayılır bir yere ve teknolojiye sahip olduğunu belirten Batur, 1970’lerde “Kendi Uçağını kendin Yap” parolayısıyla yapılan havacılık atağının, 80’li yıllarda enflasyonun yüzde 108’e çıkmasıyla tökezlediğini, ama 1983’te ortak uçak sanayii kurulumuyla bugünlere kadar yüzlerce F-16 üretimi, Atak helikopterleri, Anka İHA’ları, Awax onarım ve yenileştirmeleri gibi önemli başarılara imza attığını söyledi. Batur, kendisinin de bu süreçte ABD ve İngiltere başta olmak üzere F 16’lardan başlayarak birçok değişik uçakları kullanma ve Türkiye’ye taşıma projelerinde bizzat yer aldığını ve bu hususta ileri deneyimlere sahip olduğunu örnekleriyle ortaya koyup, bunun gururunu yaşadığını söyledi.

Eğitim ve değişik amaçlarla ABD, Pakistan başta olmak üzere hemen bütün Avrupa ülkelerinde önemli görevlerde bulunduğunu, bu süreçte yüzlerce kayda değer anı yaşadığını belirten Batur, bunlardan birçok ilginç örneği, zaten havacılıktan önce eğitimini aldığı ve yeri geldikçe kullandığı sanatçılık yeteneği, Tanrı vergisi radyofonik sesi ve yüksek ifade gücüyle, latifeli bir şekilde dinleyicileriyle paylaştı.

Altmış pilot mezun olduklarını ve bunların otuz beşini şehit verdiklerini belirten Alb. Zübeyir Batur, konuşmasını Türk Hava Kuvvetlerinin ruhunu yansıtan, yüksek takdirle karşılanmış şu şiiriyle bitirdi:

İşte, kestik ayağımızı yerden,

Açtık kanatlarımızı Tanrı’m!

Göklerdeysen sana geleceğiz,

Yerdeysen sana döneceğiz…

Toprağını kanımızla vatan yaptık

Kurduk Kabe’yi göklerde,

Tavaf ettik şühedâyı açık ellerimizle..

Özgürlüktü andımız,

Rahmetine sığınır, her kayan yıldızımız…