Tarihî Kaynak Olarak Etnografya Eserleri
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde 24 Ocak 2015 Cumartesi günü Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Mustafa Aksoy, “Tarihi Kaynak Olarak Etnografya Eserleri” başlıklı bir konuşma yaptı.
TDAV Gençlik Kolları, konferans başında Türk Büyüklerini yâd edici konuşmalarına, Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Neziha Kartal’ın, 15 Ocak 1984’te ebediyete yürüyen Kıbrıs Türklüğünün yılmaz savaşçısı Dr. Fazıl Küçük’ü tanıtan sunumuyla devam etti.
Konferansın başında Vakfımız akademisyenlerinden Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu, Mustafa Aksoy’un genç bir bilim adamı olarak sahada yaptığı kıymetli çalışmaları ve verimli yayımlarını vurgulayan bir açılış konuşması yaptı.
Mustafa Aksoy, Mehmet Eröz başta olmak üzere, Turan Yazgan, Gülçin Çandarlıoğlu, Bahattin Ögel, Peter Burke gibi kendisinde bilim disiplini oluşturan ve saha araştırmalarına yol yordam olan şahıslara dikkat çekerek giriş yaptığı konuşmasında, Genel Türk Tarihçilerinin kısmen de olsa etnografya ve arkeoloji eserlerini kaynak olarak kullanmalarına rağmen Osmanlı Türk Tarihçilerinin yazılı olmayan hiçbir belgeyi kaynak olarak kabul etmediklerini, bizde hâlâ etkisini sürdüren bu anlayışın tarihi gerçekleri tespit etmemizde bir engel olduğunu söyledi.
Türk Dünyasında Etnografya eserlerimizi karşılaştırmalı olarak çalıştığımızda, kültür problemlerimizi de belli ölçüde bir yola koyacağımızı belirten Aksoy, bu hususa bu zamana kadar yeterince önem verilmeyişinin, tabii, eşzamanlı olarak da art niyetli sonuçlarının, aynı soydan gelenlerin birbirini farklılaştırması olarak karşımıza çıktığını ifade etti.
Türk olmanın, dünyada barbarlıkla, Türkiye’de de ırkçılıkla eş tutulması şeklindeki gafil ve art niyetli anlayışların, ancak etnografya, arkeoloji, sanat tarihi gibi alanlarda yapılacak araştırmalardan elde edilen sonuçlarla yok edileceğini ifade eden Aksoy, yaklaşık yirmi yıldır alanda yaptığı araştırmalarından elde ettiği bulgulardan birçok karşılaştırmalı örneği yansıya aksettirip yorumlayarak konferansına devam etti.
Özellikle, Türkiye’de farklılaştırılmak istenenlerin sadece kimliğinin arka yüzündeki etnografik izlere bakıldığında aynılıkların gün gibi ortada olduğunu belirten Mustafa Aksoy, Türklerin, Türk olmanın bilincine kavuşmalarıyla dünya sahnesinde tekrar layık oldukları konuma geleceğine inandığını, bu görevin Türk aydını / akademisyeni tarafından yapılması gerektiğini, aksi takdirde bunun vebalinden kurtulamayacaklarını vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz