80. YILINDA KIRIM TÜRKLERİ SÜRGÜNÜ

19 Mayıs 2024

Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü 2023-2024 dönemi etkinliklerimize, 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü 14.00’te, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda, Doç. Dr. Muzaffer Ürekli ve Safinar Kırımoğlu‘nun konuşmacı oldukları; Adile Çerkezova‘nın da Kırım sürgünü ezgileri söylediği, “80. Yılında Kırım Türkleri Sürgünü” başlıklı bir program gerçekleştirdik.

Türk Dünyası sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve Kırım kökenli kardeşlerimiz başta olmak üzere yoğun ve nitelikli bir katılımla gerçekleşen programın açılışında konuşan Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilsky Kırım sürgünü konusunda şunları söyledi:

18 Mayıs Kırım Tatar halkının soykırımı kurbanlarını anma günüdür. Sürgün yüzünden 190 binden fazla Kırım Tatarı evini, vatanını, yakınların, birçoğu ise hayatını kaybetmiştir. Sovyet rejiminin zulmüne maruz kalan, 1932-1933 yıllarında Holodomor soykırımının kurbanı olan Ukrayna halkı sürgün acısını çok iyi anlıyor ve bu acıyı içten içe paylaşıyor. O bizim ortak acımız. 18 Mayıs 1944 tarihinde Stalin rejimi bir sonraki suçunu işledi: Kırım Tatar halkının sürgünü.  Kırım Tatar halkının Kırım’dan Sürgün operasyonu 18 Mayıs 1944’de sabah erken saatlerinde başlamıştı. Kırım Tatar halkını sürgüne götüren ölümcül yol ortalama olarak 2-3 hafta sürmüştür. Havasızlık açlık susuzluk ve hastalıklar nedeniyle yolda binlerce Kırım Tatarı hayatını kaybetmiştir.

Uzun yıllar sonra vatanlarına dönebilen binlerce Kırım Tatarı, 2014’te yine evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Geçen hafta Ukrayna parlamentosu, dünya devletlerinin parlamentoları ve uluslararası örgütlere seslenerek 1944 Kırım Tatar sürgününü, bir soykırım eylemi olarak tanıma ve 18 Mayıs’ta Kırım Tatar soykırımı kurbanlarını anma çerçevesinde yapılan anma etkinliklerine katılım çağrısında bulundu.

Uluslararası toplumu, Kırım Tatar halkının haklarının ihlalini kınamaya ver 1944 Kırım Tatar halkının sürgününü, soykırım olarak tanımaya çağırıyoruz.”

Açılışta söz alan Kırım Türkleri sürgününde yaşananları hatırlatan, Kırım’daki bugünkü durumlarına dikkat çeken ve 18 Mayıs’ın kendileri için kara gün, matem günü olduğunu vurgulayan Kırım Tatar Milli Meclisi Üyesi Gülnara Bekirova; 200 -300 yıl boyunca kendisine sığınan Kırım Tatar Türklerine kardeş kucağını açan ve onlara vatanını, bayrağını, toprağını unutturmayan, destek veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teşekkürlerini bildirdi.

Program konuşmacılarımızdan Genel Türk Tarihi’nin üstat hocası Doç. Dr. Muzaffer Ürekli, 1441’de Hacı Giray tarafından kurulan 1783’te Şahin Giray döneminde Rus egemenliğine giren Kırım Hanlığı, bu tarihten başlayarak Çarlık Rusyası, Bağımsız Kırım Demokratik Cumhuriyeti ve Sovyetler bünyesindeki Kırım Sosyalist Cumhuriyeti dönemlerindeki Kırım Türklüğünün durumunu 18 Mayıs 1944’e kadar önemli gelişmelerle sıraladığı tarihsel çizgilerle ortaya koydu. Bütün bu tarihi süreçlerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Muzafffer Ürekli, şu hususun altını çizdi: Kırım, Rus egemenliği altında kaldıkça Türksüzleştirilmiştir. Ukrayna egemenliğinde ise Ruslar, Ukrainler, Türkler ve diğer halklar, insan hakları çerçevesinde birlikte yaşamışlardır. 

İkinci konuşmacımız, çocuk yaşlarda Kırım sürgününün acısını yaşayan ve hayatı Kırım Türklüğünün varlığı ve yurduna kavuşması savaşımıyla geçen, özellikle de Kırım Türklüğünün efsane önderi Mustafa Cemil Kırımoğlu ile hayat yoldaşı olma cesaretini gösterip özgürlük yolunda büyük bir sorumluluk ve görev üstlenen Safinar Kırımoğlu da,1944’ten başlayarak bugüne kadar devam eden bu, acılarla dolu yolculuğunu; gönlümüzü sızlatan, gözümüzü yaşartan anıları ekseninde değerlendirdi.

Kırım Türklerinin yurdundan ayrı kalma acısının bugün de bitmediğini belirten Safinar Kırımoğlu, Ukrayna Parlamentosu’nun bir hafta önce aldığı 18 Mayıs 1944’ü Kırım Soykırımı olarak kabul etme ve bu hususta bütün dünya ülkelerine ve uluslararası örgütlere çağrıda bulunma kararının son derece sevindirici ve önemli gelişme olduğunu söyledi.

Kırım Türklüğünün varlığı, dirliği ve insan hakları savaşımına bütün ömrünü adayan, sürgünlere, işkencelere, mahpuslara rağmen ve bundan hiçbir zaman geri adım atmayan, bu mücadelesiyle uluslararası insan hakları büyük ödüllerini hak eden eşi ve Kırım Türklerini efsane önderi, Mustafa Cemil Kırımoğlu hakkında da vurgulu sözler söyleyen Safinar Kırımoğlu, başta Türk Dünyası olmak üzere tüm dünyanın Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun bayrağını yükselttiği mücadeleye sonuna kadar destek olmaya çağırdı.

Kırım Türklüğünün sevdalısı İnci Altuğ Bovman’nın Vakfımız bünyesinde oluşturduğu “Altuğ Fonu” nun katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz “80. Yılında Kırım Türkleri Sürgünü” Programımız, Kırım Türkü sanatçı Adile Çerkezova’nın seslendirdiği ve Sürgün’ün acısının yüreğimize burgu burgu işlediği şarkı ve türkülerle sona erdi.

Programdan sonra katılımcılara Sürgün kurbanları anısına Kırım milli yemeği çiğbörek ve ayran ikramı yaptık.

Etiket:

Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.