Kerkük Türk Kalacaktır!
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzün 2014-2015 faaliyet dönemini 11 Ekim Cumartesi günü Dr. Nefi Demirci’nin verdiği “Kerkük Türk Kalacaktır!” konulu konferansımızla başlattık.
Genel Başkanımız Közhan Yazgan’ın Vakfımız ve Türk Dünyası gündemine değindiği açılış konuşmasından sonra kürsüye çıkan Nefi Demirci, Irak Türklerinin son yüzyıldaki tarihini, 90’lı yıllardan sonrasına ağırlık vererek ele alıp, dünden bugüne yaşananlar ve olması gerekenlerle ilgili görüşlerini aktardı. Demirci’ye göre;
Türkiye’nin Atatürk’ten sonra Irak Türkleriyle ilgili ciddî bir politikası olmamıştır.
Çözüm Süreci’nin anlamı, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üstünde, sözde Büyük Kürdistan’ın ikinci ayağını kurmaktır.
Türklerin toprağı olan yerler söz konusu olduğunda kimseden ses çıkmamakta; iş Yezidi ve Kürtlere gelince dünya ayağa kalkmaktadır.
Körfez Savaşı’ndan sonra Saddam Tarafından Kürtlere verilen özerk bölgeleri kapsayan bir harita Türkmenleri dışarda, yani Saddam’ın insafına bırakmış, Türkiye’nin de katkılarıyla Çekiç Güç buraya gelerek, Türk varlığının bugünkü vahim durumunu hazırlamıştır.
1 Mart Tezkeresi’nin Türkmenleri getirdiği ahval ve şerait göz önünde tutularak, 2 Ekim Tezkeresi’nin uygulanmasında son derece hassas davranılmalıdır.
Bağımsız Kürt Devleti’nin kurulmasının Türkmenler açısından ciddi sorunlar yaratacağı hususunda, başta Irak Türkmen Cephesi olmak üzere Irak Türkmenlerinin siyasi partileri ve Türk devleti kesin tavır ortaya koymalıdırlar. Kerkük sorunu uluslararası panele taşınmalıdır. Türkmenlerin Birleşmiş Milletler ile ilişkileri geliştirilmeye çalışılmalıdır; bu konuda Türkiye ve diğer Türk devletlerinin yardımı sağlanmalıdır. Türkmenlerin, BM’ye müracaatları Türkiye olmadan mümkün görünmemektedir.
Türkmenlerin kendilerini savunmalarına yardım edilmelidir. Türkmenlerin bir gücü olması gerektiği hususunda herkes hemfikirdir.
Türkmenlerin siyasi temsilcisi ITC’nin siyasi hayatta etkin bir parti olması sağlanmalıdır; bu Türkiye Cumhuriyeti’nin en baştaki yöneticilerinin desteğiyle olacaktır, en az başka siyasi liderleri muhatap aldıkları kadar ITC yöneticisini de ciddiye alıp dünyaya tanıtmalıdırlar.
Gerek Merkezî Irak Hükûmeti gerekse Kuzey Irak Bölgesel Hükûmeti tarafından Irak Türklerine yönelik asimilasyon politikasının engellenmesi için Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti dünya platformlarında etkin mücadele sürdürmelidir.
Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin Güvenli Bölge içine alınması için çalışılmalıdır. Türkmenlerin bir an önce IŞİD ve benzeri saldırılar sebebiyle terk etmek zorunda kaldıkları yerlerine dönmeleri gerekir; uzun süreçte bu toprakların kaybedilmesi muhtemeldir.
Bütün bunların yapılabilmesi, bu hususlarda hâl çaresi üretip hareket tarzı belirlenmesi için, geniş yelpazede sivil ve resmi temsillerle Türkmen Kurultayı’nın toplanması gerekir. Daha sonra gecikmeden Türkmen Meclisi oluşturulması gerekir.
Nefi Demirci, bütün bu haklı istekler eksiksiz olarak yapılmadığı veya idare edin, anlaşın gibi aldatıcı politikalarla avutulduğumuz takdirde, Erbil’in Havler, Kuzey Suriye’nin Rojava, Sincar’ın Şangal Diyarbakır’ın Amed, Kerkük’ün de Allah bilir ne olacağını belirterek, bunların olmaması ve “Kerkük’ün Türk kalması” için, herkesi üzerine düzen görevi yapmaya çağırdı.
Konferansımız, Turan Yazgan Hocamızın Irak Türkleri siyasetimiz konusundaki isabetli görüş ve fikirlerini içeren bir video gösterimiyle sona erdi.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz