KEMALİZM’İN ALTI OK’UNUN ARKASINDAKİ SIRLAR
Fotoğralar: M. Kemal Sallı
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü 2024-2025 dönemi etkinliklerimize, 30 Kasım 2024 Cumartesi günü 14.00’te, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda, araştırmacı, yazar Faik Kurtulan’ın verdiği “Kemalizm’in Altı Ok’unun Arkasındaki Sırlar” başlıklı konferansımızla devam ettik.
Konferansının girişinde her kurumun varlığı, tüzel kişiliği ve amaçlarını bir şekille, sembolle ifade etme gerçeğinden yola çıkarak Mustafa Kemal Atatürk’ün de, kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde halkın kendi kendini idare etme sistemi ve anlayışını yerleştirmek amacıyla oluşturduğu, o zaman tek parti olan Cumhuriyet Halk Fırkası’na bir amblem oluşturma gereğini duyduğunu belirten Faik Kurtulan, bu işi de İsmail Hakkı Tonguç’a görev olarak verdiğini ve sonucun Atatürk’ün önüne altı ok olarak geldiğini söyledi.
Atatürk’ün “altı ok”unu, binlerce yıllık Türk tarihindeki ok kullanma gerçeğimizin zamanla salt bir ok olmaktan çıkarak Türk devlet düzenine toplumsal yaşayışına yön veren anlamları ve bununla ilgili uygulamalara bağlayan Kurtulan, iddiasını Türklerin boy yapılanmasını ifade eden ok sistemini, Hunlar, Göktürkler ve Oğuzlara değgin tarihi gerçekler ve destanlardan aldığı verilerle destekleyerek konuşmasını sürdürdü.
Tarihimizde “ok” veya “oklar” nasıl Türk devlet düzenine temel oluşturma ve yön verme sağlamışsa, Atatürk’ün de “Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür” diye dile getirdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni, milli ve akılcı belli ilkelere dayandırdığı bir sistemle çağdaş uygarlık yolunda geliştirerek onurlu bir konuma yükseltmeyi amaç edindiğini belirten Kurtulan, Atatürk, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılâpçılık olarak adlandırılan bu ilkeleri anayasaya koyarak Türk milletine yön belirlemiştir dedi.
Son olarak ana çizgileriyle “Atatürk’ün Altı İlkesi”ni açıklayıp bunların hiçbir siyasi kuruluşun tekelinde olmadığını, bütün bir Türk milletine miras kaldığını belirten Faik Kurtulan, Türk milletinin ortak bir akıl ve bilinçle bu mirasa çok iyi sahip çakarak Türkiye Cumhuriyeti’ni milli ve çağdaş bir devlet olarak sonsuza kadar yaşatması gereğini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz