DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SON GELİŞMELER
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü faaliyetlerimize, 24 Aralık 2022 Cumartesi günü 14.00’te, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda, Doğu Türkistan davasının yılmaz savunucusu Hamit Göktürk’ün verdiği “Doğu Türkistan’daki Son Gelişmeler” başlıklı konferansımızla devam ettik.
Hamit Göktürk konferansına Doğu Türkistan’ın fiziki ve siyasi coğrafyası, 1759’dan başlayıp günümüze kadarki tarihi ile Uygurların, önemli bir parçası olduğu Türk ve dünya uygarlığına yaptığı katkıları ana çizgileriyle betimleyerek başladı.
Doğu Türkistan meselesinin temelini Çin’in emperyalist emellerinin oluşturduğunu belirten Hamit Göktürk, Çin’in etnik Çinli olmayan başka bir milletle bir arada yaşama kültürü ve anlayışına sahip olmadığını, çevresindeki diğer millet ve toplulukları kendisine bir tehdit olarak algıladığını ve egemenliği altına aldığı bir diğer milleti asimile edip dönüştürüp zamanla yok ettiğini söyledi.
Çin’in egemenliği altındaki 56 etnik topluluktan 54’ünü asimile ettiğini söyleyen Göktürk, köklü tarihi, kültürü, dili, inancı ve töresi olan Uygurları, bütün çabalarına rağmen bulunduğu ana yurdunda asimile etmeyi başaramadığını; son çare olarak eğitme ve iş imkânı sağlama gibi göstermelik yollarla Çin’in değişik yerlerine dağıtıp baskı ve işkencelerle kimliğini yok etmeye çalıştığına dikkat çekti.
İmparatorluk veya Komünist olsun Çin’in rakiplerine/ Türklere karşı üç aşamalı bir yok etme taktiği uyguladığını ve bunu da büyük ölçüde başardığını belirten Göktürk, birinci aşamada fesat sokup rakibini parçalara ayırdığını, ikinci aşamada uzaktakiyle iş birliği yaparak yakındakini etkisizleştirdiğini üçüncü aşamada ise kendi etkisinde yalnız başına kalan uzaktaki rakibinin işini bitirdiğini; Şangay İş Birliği Örgütü’nün de bu sitemin ilginç ve somut bir uygulaması olduğunu söyledi.
Konferansının ilerleyen aşamalarında Çin’in Doğu Türkistan’daki Türklere özel çıkardığı insan haklarına son derece aykırı yasalar ve bunun acımasız uygulamalarıyla yetinmeyip 2017’den sonra iyice gemi azıya alarak oluşturduğu toplama kamlarında 1 ila 3 milyon arasındaki Uygur ve diğer Türkleri maddi ve manevi işkenceden geçirdiğini belirten Göktürk, bunu engellemek yönündeki uluslararası yaptırımların Çin’e geri adım attırmakta yetersiz kaldığını söyledi.
Hamit Göktürk, Çin’deki toplama kamplarından kurtulup hür dünyaya ulaşmayı başaran iki yüze yakın kişinin dokuzunun dünyanın birçok ülkesinin parlamentolarında, uluslararası örgütler önünde Çin’in işlemekte olduğu insanlık suçuna dikkat çekerken bunu Türkiye’de yapamamalarının manidar olduğunu söyledi.
Son yıllarda ABD; Fransa, Kanada, İngiltere, Hollanda, Japonya gibi dünyanın önde gelen ülkelerinin, ister öz çıkarları ister uluslararası yaklaşımları çerçevesinde olsun Çin’in insan hakları ihlallerini soykırım derecesinde gösteren kararlar almaları ve bu bağlamda ekonomik yaptırımlar başlatmalarının umut verici olduğunu belirten Göktürk, bunun daha geniş ve etkili bir katılımla sonuç getirmesini dilediklerini söyledi.
Yönetimler düzeyinde zaman zaman Doğu Türkistan’la ilgili yanlış yaklaşımlar ve uygulamalar görülse de kardeş Türkiye’nin Doğu Türkistan davasını savunmada başı çektiğini, ikinci öz yurtları olan Türkiye’nin bu desteğinin artarak devam edeceğinden şüphe etmediklerini belirten Hamit Göktürk, bu desteğin yakın süreçte Türk Devletleri Teşkilatı’nda da ses getireceğine inandıklarını vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz