CUMHURİYET’TEN GÜNÜMÜZE ÖĞRETMEN EĞİTİMİ

24 Kasım 2024

Turan kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzün etkinliklerine 23 Kasım 2024 Cumartesi günü 14:oo’te Türk eğitim üstadı Ömer Balıbey’in “Öğretmenler Günü” ilgisiyle verdiği “Cumhuriyetten Günümüze Öğretmen Eğitimi” başlıklı konferansımızla devam ettik.

Konferans öncesinde Turan Yazgan Hocamızın 2005’te Süleymaniye Kürsümüzde verdiği “Türk Dünyası ve Eğitim” başlıklı konferansının 10 dakikalık vurgulu bir bölümünü izlettik.

Ömer Balıbey konuşmasına, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ün ”Cumhuriyet fazilettir.  Cumhuriyet ahlakî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi, ahlaklı ve faziletli nesillerin yetiştirilmesidir.” sözlerine dikkat çekerek, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için en önemli faaliyet alanının eğitim olduğuna karar verdiğini söyleyerek başladı.

Balıbey, Cumhuriyet dönemi öğretmen yetiştirmeye geçmeden önce Osmanlı Türkiyesi’nin Tanzimat’tan sonraki döneminde sayıları çok olmasa da “Darülmuallimin-i Rüşdi”, “Darülmuallimat”, “Darülmuallimin” gibi adlarla açtığı okullarda öğretmen yetiştirerek eğitim yoluyla geri kalmışlığımızı yenmeye çalıştığını, bu kurumlarda yetişen öğretmenlerin yetiştirdiği öğrencilerin Cumhuriyet’i kuran kuşaklar olduğunu söyledi.

Cumhuriyet’i kurulduğunda okul yaşı gelen her dört çocuktan üçünün okula gitmediğini, 4 bin 894 ilkokul, 72 ortaokul, 30 lise ve 20 tane öğretmen okulunun var olduğunu, bu okullarda görev yapan öğretmenlerin bir kısmının eğitim belgesi bile olmadığını belirten Balıbey, bu sebeple Cumhuriyet’in ilk işi, ivedi bir şekilde eğitim, doğal olarak öğretmen yetiştirmek olmuştur dedi.

Balıbey, konferansının ilerleyen aşamalarında Atatür’kün Türkiye’nin eğitim durumunu belirleyen raporu hazırlattıktan sonra başlattığı ve Mustafa Necati, İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel ve daha nice Türk eğitimine damga vurmuş kişiler tarafından yürütülen öğretmen yetiştirme sürecimizi,  Türk Millî Eğitimi’nde devrim oluşturan Köy Enstitüleri’nin kuruluşu ve özelliklerinden başlayarak, Öğretmen Okulları, Öğretmen Liseleri, Yüksek Öğretmen Okulları, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulları, Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulları, Eğitim Enstitüleri gibi adlarla Türkiye’de öğretmen yetiştirmede önemli hizmetleri olan kurumlarımızı anlatarak ana çizgileriyle ortaya koydu.

Öğretmen yetiştirme eğitimimizin 1980’de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınıp YÖK’e bağlı üniversitelerdeki Eğitim Fakültelerine devredilmesinden sonra bir türlü istenilen verime ulaşıp dengeye oturmadığını da belirten Balıbey, gereğinden çok açılan fakültelerde öğretmen ihtiyacımızın kat kat fazlası kontenjanlarla mezun edilen öğretmenlerin yüz binlercesinin atanamayıp başka işler yapmaya mecbur kaldıklarını veya işsiz bırakıldıklarını söyledi.

Kendisinin Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü olduğu dönemlerde zamanın bakanlarıyla bu dengesizliklerin üzerine bir hayli çalışma yaptıklarını fakat bu hususta yeterince iyileşme olmadığını belirten Balıbey, ama umutlu olmamız gerektiğini, bugün Türkiye’nin sağında, solunda, üzerinde çok ciddi oyunlar oynandığını, bu oyunların üstesinden milli birlikle geleceğimizi, milli birliğin de eğitimle sağlanacağını, bunun yerinin de tevhidi tedrisatla/ eğitim birliğiyle çağdaş eğitim yapan okullar olduğunu vurgulayarak konuşmasını tamamladı.

Konferans sonunda söz alan Em. Tuğg. Ali Aydın, eğitim ve öğretmenlikle ilgili kısa bir söyleşide bulundu.

Etiket:

Kategori: Duyurular, Genel, Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.