Almanya Penceresinden Türk-Alman İlişkileri
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü Konuşmalarımıza 9 Aralık 2017 Cumartesi günü 14.00’te, Dr. Latif Çelik’in verdiği “Almanya Penceresinden Türk-Alman İlişkileri” başlıklı konferansımızla devam ettik.
1980 yılından beri yerleştiği Almanya’da Türk- Alman ilişkilerine yönelik akıl, sağduyu ve bilimsel ölçekli birçok yayın ve projeye imza atan, Süleymaniye Kürsümüzde de bu çerçevede konferanslar veren Dr. Latif Çelik; halen Almanya’da 2007 yılında kurduğu IKG-Kültür, Tarih ve İntegrasyon Arastırmaları Enstitüsü Müdürlüğünün yanı sıra Alp Media Yayın Grubu‘na bağlı Birlik, Neue Ekonomi ve Intagrasyon adlı gazete ve dergilerin de yazı işleri müdürlüklerini yürütüyor.
Latif çelik, Türk-Alman ilişkilerinde öncelikle şu hususa dikkat çekerek sözlerine başladı: Yüzlerce yıldır devam eden ve son yüzyılda yoğunlaşan ve çok güçlü bir işbirliği ve birliktelikle devam eden Türk –Alman ilişkileri istense de koparılamaz. Çünkü Türkiye’nin dünyadaki ilişkilerinde birinci sırada Almanya yer alır. Türkiye’ye son yüzyılda çağdaş Batı’dan almak istediği bilim ve teknolojinin her türü Almanya üzerinden gelmiştir. Bugün yarım asırlık süreçte Almanya’ya yerleşmiş ve orada yaşamaya devam eden ve sayıları 3,7 milyona yaklaşan Türkler, Almanya ve Türkiye siyasetini, ekonomisini yürütenlerin hiçbir zaman yok sayamayacağı bir nicelik ve niteliğe ulaşmıştır.
Latif Çelik, Yakın Çağ tarihinde Almanların güçlenmesiyle Türklerin güç kaybının eş zamanlı bir şekilde oluştuğunu, bu bağlamda Osmanlı Türkiyesi’nin son dönemi, Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı yılları öncesi ve sonrası yapılanmalarında benzer karektere sahip olan Almanya’yla Türkiye’nin yollarının ortak çıkarlar yönünde birçok kere kesiştiğini belirterek, Almanya ve Türkiye’yi yönetenlerin farklı kişilik, algı ve amaçlarının, o zamanki ilişkileri istenilen verimliliğe ulaştırmasa da hiçbir zaman koparamadığını söyledi.
Özellikle son elli yılda Türkiye’nin Almanya’ya gönderdiği işçilerin Almanya’daki durumları üzerine değerlendirmelerde bulunan ve bunu trajikomik örneklerle vurgulayan Latif Çelik, bu yıllarda Türkiye bütçesi hesaplanırken “gelirler” kısmına azımsanmayacak oranda “işçi dövizi” kalemi konulduğuna dikkat çekerek, son yıllarda Almanya ve Türkiye’yi en üst düzeyde temsil eden yöneticilerin iç siyaset dengeleri bağlamındaki çıkışlarının Türk – Alman ilişkilerinin gerçek dinamikleri açısından iyi okunması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Almanya’ya rağmen Avrupa Birliği Üyesi olamayacağını, yeniden yapılandırılmaya çalışılan Orta Doğu’da masada olmak isteyen Almanya’nın da Türkiye’yi kendi şartları doğrultusunda yanına çekmeye çalıştığını, bu bağlamda İncirlik Üssü’ndeki kaybının ABD’nin bir kazanımı olduğunu belirten Çelik, Almanya’nın son siyasi gelişmelerdeki tutumunu bu gerçekler ışığında değerlendirmek gerektiğini söyledi.
Latif Çelik, Almanya ile son yıllarda yaşanan olumsuz gelişmelerin Türkiye’ye bir şey kazandırmadığını, devam ettirilmesinin akılcı olmadığını ve son günlerde tekrar iyiye yönelen ilişkilerin, özellikle Türkiye gerçeğinde doğru bir seçim olduğunu vurgulayarak konferansını tamamladı.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz