Anadolu’nun 11. ve 13. Yüzyılı Bizans / Haçlılar ve Selçuklular Dönemi
Süleymaniye Kürsümüzde 27 Ocak 2018 Cumartesi günü 14.00’te, tarih araştırmacısı, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergimizin de yazarlarından olan Doç. Dr. Tuğrul Kihtir, “Anadolu’nun 11. ve 13. Yüzyılı Bizans / Haçlılar ve Selçuklular Dönemi” başlıklı konferans verdi.
Konferansına 11.-13 yüzyıllar çok önemlidir, bu yüzyıllarda sadece kendimizi tanımayacağız, kendimizi konumlandıracağız diye başlayan Tuğrul Kihtir, bugün artık aynı adla bir kitap olan konuştuğu konuyla ilgili araştırmalara 20 yıl önce Paris’teki Louvre Müzesi’deki Martin Luther Salonu’nunda, 1571 Barthelemy Günü’nde Katoliklerin, Protestan Hristiyanlara yaptığı büyük katliamın/barbarlığın değişik verilerle ortaya konduğunu gördükten sonra karar verdiğini söyledi. Tuğrul Kihtir, Ortaçağ’ın Türklerin çağı olduğunu, birçok konuda dünya uyurken, ilimden tutun sanat ve mimaride yüksek bir seviye yakalayan ve birçok açıdan sonraki gelişmelere öncülük eden Türklerin, tarihleri bugün bile barbarlık ve zulümle dolu Batılılar tarafından karalanıp barbarlıkla suçlanmasının tarihi gerçeklerle uyuşmadığını belirtti.
Konunun ana çerçevesi gereği öncelikle Roma İmparatorluğu özellikle de Doğu Roma İmparatorluğu hakkında bilgi verip değerlendirmelerde bulunan Tuğrul Kihtir, I. Konstantin tarafından kurulan Doğu Roma/ sonraki dönemlerde Bizans’ın, 13. Yüzyıla kadar, Batılı kavimler, Selçuklular dönemi Türkler ve diğer Orta Doğu kavimleriyle ilişkilerini, Hristiyan Roma bağlamında Ayasofya, İznik ve Kudüs kiliseleri; Katoliklik ve Ortodoksluk ve İslam dini dinamikleri açısından ana hatlarıyla ortaya koydu.
Batılı tarihçilerin, kendi köklerinin dayanağı olan Roma İmparatorluğunu her yönüyle tasvir ederken, Dogu Roma’yla uzun bir süre eşzamanlı hüküm sürmüş ve belli bir zamandan sonra Doğu Roma’yla yüzyıllar süren çatışmalar ve ilişkiler sürdürmüş Selçukluları küçük ve önemsiz göstermeye çalıştıklarını belirten Tuğrul Kihtir bunun hiçbir şekilde tarihi gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kihtir bu gerçekten hareketle Selçukluları, Tuğrul ve Çağrı Beylerden alarak, Alparslan, Süleyman Şah, Kılıç Arslanlar ve daha birçok sultanlar döneminde, Gazneliler, Abbasi Halifeliği ve Doğu Roma’yla ilişkileri açısından etraflıca değerlendirip bir taraftan Hristiyan yayılmacılığı ve emperyalizmine karşı Türk-İslam âlemini dimdik ayakta tutup buna engel olurken diğer taraftan bilim, mimari ve sanatta zamanlarının zirvesine nasıl çıktıklarını bugün bile görenlerde hayranlık bırakan ve Türkistan’dan Anadolu’ya Türklüğün damgasını vuran eserlerden örneklerle ortaya koydu.
Tuğrul Kihtir, konferansının önemli bir kısmında da, Hristiyan Roma/ Batı yayılmacılığı doğrultusunda ortaya çıkan ve bu çerçevede karşısında Selçuklular- Anadolu Selçukluları, Eyyubiler gibi 11. -13. Yüzyıllar arasında Ön Asya coğrafyasında var olan Türk devletlerini bulan Haçlıların kimlikleri ve amaçlarıyla ilgili aydınlatıcı bilgiler verdi. Haçlıların değişik iç ve dış yönlendirmelerle hareket eden Katolik Hristiyanların, Doğu Roma/Bizans ile Ön Asyadaki Türklerin hakimiyetinde bulunan kutsal yerlere sahip olmak ve ekonomik kaynakları açısından zengin olan bu coğrafyayı sömürmek için oluşturulan bir istila gücü olduğunu belirten Tuğrul Kihtir, Bizans ve Selçuklu ülkelerinde büyük yıkımlara sebep olan bu hareketin Kılıç Arslan, Selahattin Eyyubi gibi Türk hanlarının komutasındaki Türk orduları tarafından defalarca bozguna uğratıldığını ve hiçbir zaman nihai amaçlarına ulaşamadıklarını söyledi.
Tuğrul Kihtir, konferansını, İbni Bibi hariç tamamen Roma Tarihçilerine dayanarak ele aldığı dönem tarihinin, o günden bu güne Hristiyan Batı ve Türklerin Orta Doğu’daki mücadelesinin köklerindeki kodları oluşturduğunu ve tarihçilerimiz başta olmak üzere ülkemize yön veren aydınlarımız ve yöneticilerimiz tarafından çok iyi okunması gerektiğini vurgulayarak bitirdi.
Tuğrul Kihtir, konferansının ardından dinleyecilerine kitaplarını imzaladı.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz