21. Yüzyılda Mustafa Kemal Atatürk
Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü 2016-2017 dönemi faaliyetlerimize; 12 Kasım 2016 Cumartesi günü 14.00’te, Em. Alb. Zübeyir Batur’un verdiği “21. Yüzyılda Mustafa Kemal Atatürk” başlıklı konferansımızla devam ettik.
Konferansın açılış konuşmasını yapan İstanbul Doğuş Üniversitesi öğretim üyesi ve vakfımızın yurtdışı yükseköğretim koordinatörü Prof. Dr. Ramazan Taşdurmaz, tarihin kırılma noktalarına dikkatlerimizi çekerek, bugünkü kırılma noktasında da Atatürk’ü geleceğe taşımak için daha iyi anlamak ve anlatmak gereğine vurgu yaptı.
Zübeyir Batur, konuşmasına, Taşdurmaz hocamızın da vurgusuyla örtüşecek şekilde; Atatürk’ü anlamadığımız, anlamadığımız için de anlatamadığımızı ifade ederek başladı. Son Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ve Atatürk’ü anmalarda öne çıkan olumlu söylem değişikliklerinin, Atatürk’e ihtiyacımızı bir kere daha gösterdiğini belirten Batur; onun bedensel özelliklerini kutsadık, çocukluk anılarını efsaneleştirdik, laikliği tabulaştırdık; fakat yüksek bir beyin gücüne sahip olduğunu, beş binden fazla kitap okuduğunu, Kurtuluş Savaşı’ndan hemen sonra tahrip olmuş yüzlerce camiyi onarttığını söylemedik dedi.
Mustafa Kemal’in askerlik hayatını da özetleyip değerlendiren Zübeyir Batur, bir askerlik dehası olan Mustafa Kemal’in, bu dehayı görenlerce, hep olması gereken konumların üstündeki görevlere getirildiğini, onun da bu görevleri Türk milletinin kötü talihini adım adım yenecek başarılara çevirdiğini söyledi.
Atatürk’ün başarısının temellerinde, onun, tarihini ve tarihi yazan Türk milletini çok iyi tanımasının yattığını belirten Batur, o, yüzyılların miskinlik anlayışıyla uyutulan milletini, Allah’ın insana verdiği en büyük nimet olan aklın ışığıyla uykusundan uyandırarak, iç ve dış düşmanlarımızı etkisiz hale getirmiştir dedi.
Batur; Atatürk’ün gerçek kurtuluş savaşlarının muharebe meydanlarında düşmanı yenmekle kazanılamayacağını çok iyi bildiğini, bu bilinçle bir taraftan dış düşmanlarla diğer taraftan da eğitimsizlik, yoksulluk, hastalıklar gibi milletimizin varlığını tehdit eden olgularla savaştığını, Cumhuriyet’i kurduktan sonra bu savaşı kazanmak için her alanda köklü maddi ve manevi kurumlar oluşturduğunu söyledi.
Batur, Atatürk’ün Türk milletini kölelikten kurtaracak yönetim şeklinin, gerçek anlamda millet iradesine dayalı; insan hakları, kadın-erkek eşitliği ve laik bir devlet anlayışının esas olduğu demokratik bir cumhuriyet olacağına inandığını, bunu da, kendisini, sultan görmek isteyenlerin heveslerini kursağına tıkayarak milletine hediye ettiğini söyledi.
Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatacak Türk halkının, demokrasiyi yaşatma bilincini ve erdemini kazanmasının son derece önemli olduğunu belirten Batur, Atatürk’ün, milletini bunu sağlayacak seviyeye çıkarmak için çok çaba sarf ettiğini ve köklü devrimler gerçekleştirdiğini söyledi.
Uluslararası alanda onurlu ve tam bağımsız olmaya da son derece önem veren Atatürk’ün, bunun ekonomik güçle olacağını iyi bildiğini belirten Batur, onun, iktidarda olduğu on beş yıl içinde kalkınma hızını dünya sıralamasının en üstüne çıkararak, devraldığımız dış borçlarımızı ödemeyi taahhüt edip, Türk milletini ipotek ve baskılardan kurtardığını söyledi.
Batur, Türkiye Cumhuriyeti’nin, varlığını tehdit eden bütün yıkıcı ve bölücü faaliyetlere karşı savaşma gücünü, bugün bile Mustafa Kemal Atatürk’ün oluşturduğu çağdaş kurumlardan aldığını belirterek, aklıyla, gayretiyle, cesaretiyle, yaptıklarıyla gerçek anlamda anlayacağımız ve anlatacağımız Atatürk’ün; Türk milletinin yolunu aydınlatmaya devam edeceğini vurgulayarak konferansını tamamladı.
Kategori: Süleymaniye Kürsümüz